İçeriğe geç

Sinir Sistemi Nedir?

🕓3 dakika okuma süresi

Sinir sistemi, beyin ile koordineli hareket ederek vücutta ortaya çıkan refleksif ve istençli davranışları kontrol eden yapıdır.

Sinir sisteminin bu kontrol mekanizması ikiye ayrılan yapısı aracılığıyla işler. Merkezi ve Çevresel sistemler iki ayrı görevi yerine getirir.

Çevresel sistem, vücutta dış uyaranlar aracılığıyla ortaya çıkan sinirsel mesajları merkezi sisteme iletir. Bu iletişimi vücudu adeta bir ağ gibi saran sinir ağı sayesinde yapar. Merkezi sinir sistemi bu mesajları değerlendirir ve alınan kararı tekrar çevresel sinir sistemine ileterek cevap vermiş olur. Böylece vücutta dış uyaranlara karşı tepki niteliğinde bazı davranışlar ortaya çıkar.

Örneğin;

Sıcak yüzeye değen elimizi hızla çekmemiz.

Dış uyaran: Isı

Tepki: Elin hızla geri çekilmesi

Merkezi Sinir Sistemi

Sinir sisteminin yönetimsel kısmıdır. Vücudun güncel durumu(vücut ısısı, ortam sıcaklığı, stres vb.) her an için değerlendirilerek organ ve sistemlerin çalışma düzeni anlık olarak ayarlanır.

Bu davranış merkezi sinir sisteminin iki ana unsuru olan beyin ve omurilik tarafından yönetilir.

Omurilik

Sinir sistemi

Sinir sisteminde en çok karıştırılan iki unsur omurilik ve omurgadır.

Omurga, vücudun duruşunu sağlayan ve aynı zamanda omurilik sinirlerini içinde barındıran kemiğin adıdır. Omurilik ise, omurga içerisinde yer alan sinirsel sistemin adıdır. Omurilik yalnızca sinirlerden oluşur ve kemik değildir.

Sinir sistemi
Omuriliğin de yer aldığı sinir ağı tasviri

Refleksler

Vücutta kendiliğinden ortaya çıkan otonom(istemsiz) davranışlardır. Sıcak yüzeye değen elin hızla çekilmesi bir reflekstir.

Reflekslerin çoğu omurilik komutuyla oluşurlar. Ancak boynun üst tarafında oluşan refleksler (göz kırpma, hapşırma) beyin kontrolündedir.

Çevresel Sinir Sistemi

Vücutta beyin ve omuriliği diğer organlara bağlayan sinirlerin oluşturduğu sistemdir.

Vücudu bir ağ gibi saran bu sistem dış uyaranların mesajlarını merkezi sinir sistemine iletir.

Sinir sistemi
Çevresel Sinir Sistemi Tasviri

Çevresel sinir sistemi ikiye ayrılmaktadır.

Bedensel(Somatik) Sinir Sistemi

Motor ve duyu sinirleri sayesinde istemli hareketlerin kontrolünü sağlayan sistemdir.

  • Duyu sinirleri: görme ve duyma gibi duyu organlarına ait sinirlerdir.
  • Motor sinirleri: çizgili kas vasıtasıyla vücudun hareketlerini yönlendiren sinirlerdir.

Otonom Sinir Sistemi

İç organların çalışması, düzenli nefes alış veriş gibi istemsiz olan, kendiliğinden meydana gelen davranışlardan sorumlu olan sinir sistemidir.

Otonom sinir sistemi kendi içinde ikiye ayrılmaktadır.

Parasempatik Bölüm

Genellikle dinlenme sırasında veya yemek sonrasında daha aktif olan bölümdür.

Sinir sistemi

Vücudun enerji harcamalarını azaltan eylemlerde bulunarak (kalp atışının azalması, sindirimin hızlandırılarak enerji üretimi yapılması vb.) enerjinin korunmasına ve depolanmasına yönelik sinyaller gönderir.

Sempatik Bölüm

“Savaş ya da kaç” ifadesiyle özdeşleşmiştir. Vücudu gerilime hazırlayan stres hormonlarını salgılar ve böylece enerji harcamalarının önünü açar.

Sinir sistemi

Nöronlar ( Sinir Hücreleri)

Sinir sisteminin işleyişini, iletilen mesajların hangi yollarla ulaştırıldığını anlamak için bu sistemi oluşturan elemanları yani nöronların yapısını bilmek gerekir.

Nöron, sinir sistemi içerisinde mesajları taşıyan hücrelerdir. Çevresel sinir sistemi ve merkezi sinir sistemi arasındaki iletişim ile merkezi sinir sisteminin kendi içerisindeki iletişim nöronlar aracılığıyla sağlanır.

Sinir sistemi
Tipik bir nöron yapısı

Glia Hücreleri

Sinir sisteminde görevi nöronları korumak ve desteklemek olan hücrelerdir. Nöronların beslenmesi, toksin maddelerden korunması, ölü ve atık hücrelerin temizlenmesi gibi görevleri yerine getirirler.

Glialar, sayısal çoğunlukta olsalar da yardımcı eleman oldukları için nöron alt başlığında incelenir.

Nöronlar nasıl iletişim kurar?

Nöronlar arasındaki iletişimin başlaması, aksiyon potansiyelinin ortaya çıkarılmasına bağlıdır.

Aksiyon potansiyeli: Aksonun içi ve dışı arasındaki voltaj farkındaki belirgin değişiklik

Aksiyon potansiyelinin ortaya çıkması için uyarıcı şiddetinin belli bir eşik değere ulaşmış olması ya da geçmesi gerekmektedir.

Eşik değere ulaşmayan dış uyarıcılar asla merkeze iletilmez. Eşik değere ulaşan veya eşik değeri geçen mesajlar ise her zaman iletilir. Buna Ya Hep Ya Hiç kuralı denir.

Örneğin, elimize çarpan bir toz zerresini veya bir sinek konmasını bazen hissetmeyiz. Çünkü deri üzerindek baskı eşik değeri geçmemiştir. Eşik değere ulaşılmadığı için mesaj merkezi sinir sistemine iletilmez ve dolayısıyla elimizde hiçbir şey hissetmeyiz.

Aksiyon potansiyeli gerçekleştiğinde nöronlar arasındaki iletişim başlar. İki nöron arasındaki iletişim nörotransmitterler(sinirsel taşıyıcılar) aracılığıyla sağlanır.

Nörotransmitterler

Nöronlar arasındaki iletişimi sağlayan kimyasallardır. Yani sinir sistemindeki kimyasal iletişimden sorumludurlar.

  1. Mesaj akson ucuna ulaşır.
  2. Akson ucundaki sinaptik araçlar nörotransmitterleri sinaptik aralığa(iki hücre arasındaki boşluk, sinaps) gönderir.
  3. Sinapsa ulaşan nörotransmitterler alıcı hücrede yer alan kendilerine uygun alana(reseptör) yerleşirler.

Nörotransmitterler, alıcı hücrenin işleyişini değiştirerek etki ederler.

Temel nörotransmitterler ve eksikliklerinde ortaya çıkan sağlık sorunları şöyledir:

Önerilen İçerik

Hafıza nedir?

Telif hakkı © 2021-2024 Gerçek!