Psikolojinin ortaya çıkışı ve bilimselleşme süreci her bilim dalının doğuşunda olduğu gibi bazı tartışmalar eşliğinde gerçekleşmiştir. Zira bilim, insanın bilme isteğinin sonucudur ve bilmek için sormak gerekir.
Psikoloji biliminin doğuşuna zemin hazırlayan bazı ana sorular bulunmaktadır. Bu soruları ve tarihsel süreç içerisinde gerçekleşen tartışmaları anlamak, psikolojinin gelişimini anlamayı kolaylaştırmaktadır.
1-) Doğa~Çevre Problemi
İnsan karakteristiği üzerinde doğadan gelen unsurların mı yoksa çevreden gelen unsurların mı daha etkili olduğu tartışması, psikolojinin ortaya çıkışı sürecinde etkili olmuştur.
- Karakteristik özellikler doğuştan mı gelir yoksa eğitim, yaşantı ve kültür ile zamanla mı kazanılır?
Doğa-Çevre sorusu psikolojinin en önemli sorularından biri olmuştur. Çünkü insanın kendini anlamlandırma isteği neden “böyle” olduğunu çözmeye çalışması bu soruyu sordurmuştur. Dolayısıyla bu tartışma psikoloji için temel taşı niteliğindedir.
Şimdi bu tartışmaya verilen kuramsal yanıtlara bakalım.
a. Tabula Rasa (Boş Levha Kuramı)
Baş savunucuları Aristo ve John Locke olan boş levha kuramına göre
Yani Doğa-Çevre tartışmasında çevresel unsurların etkili olduğu savunulur.
Sevgiyi sevilerek, saldırganlığı çevremizden görerek öğreniriz…
b. İdealar Dünyası Kuramı
Savunucuları Platon ve Descartes(Dekart)‘tır. Psikolojinin ortaya çıkışına felsefi çalışmalarıyla katkıda bulunan bu filozoflar, karakteristik üzerinde doğal unsurların etkili olduğunu savunulur.
Platon:
Descartes:
İdealar Dünyası kuramı, boş levha kuramına göre yoruma oldukça açık ve sembollere ilgili olan kişiler için son derece çarpıcıdır.
Kurama göre insanın geçmiş yaşantıları olması ve dünyaya bu yaşantıların kalıntısıyla gelmesi Reenkarnasyoncu görüşü andırmaktadır.
Meraklısına !
Özellikle Platon’un açıklamasında bazı sembolleri tanımlayabiliriz.
- Ruh/Zihin: Platon’un “bizden önce vardı” şeklindeki açıklaması, zihnin insan bedeninden daha ebedi bir yönü olduğunu düşündüğünü göstermektedir. Bunu çeşitli inançlarda yer alan “enerji, öz, chi, ruh” kavramlarına benzetebiliriz.
- İdealar Dünyası: Platon’a göre zihnin insan bedeninden önceki konağıdır. İslam’daki Berzah Alemine benzetilebilir. Ruhun veya ideanın veya zihnin yani insanın ebedi tarafının ikamet ettiği bir ortam olarak anlatılmıştır.
2-) Akıl/Zihin-Beden Problemi
Psikolojinin ortaya çıkışı sürecinde yapı taşı olan tartışmalardan biri de zihin ile beden ilişkisi tartışmasıdır.
- Zihin bedenden bağımsız mıdır?
- Zihin ve beden birbirine bağlı mı işler?
Bu konuyu insanlar yüzyıllarca irdelemiştir. Gerek insanın kitleleri kontrol etme isteği, gerek kendini keşfetme merakı buna benzer birçok soru sordurmuştur.
Tarihsel süreçte verilen yanıtlar genel olarak zihin ile bedenin ilişkili olduğu yönünde olmuştur.
Eski Romalılar beyin hasarının zihinsel aktiviteye zarar verdiğini farketmişlerdi. Çünkü kafasından yara alan Gladyatörlerin zihinsel sorunlar yaşadığını görmüşlerdi.
Sonuç olarak…
Psikolojinin ortaya çıkışına zemin hazırlayan bu tür sorulara yanıt verme çabasıyla birçok yaklaşım şekli oluşmuştur. Bu yaklaşımların oluşmasında sorulara verilen yanıtların ilk literatürel tanımlamaları yapması etkili olmuştur.